Radyofrekans

Radyofrekans teknolojisi, diyet ve egzersize drençli lokalize yağların ısı yoluyla parçalanarak lenf kanalları yoluyla vücuttan atılmasını sağlar. Isı kontrollü bir zayıflama yöntemi olan radyofrekans, aynı zamanda selülit, bölgesel yağlanma ve yüzde meydana gelen sarkma gibi problemler için de uygulanan bir yöntemdir. Özellikle bölgesel zayıflamada rağbet gören radyofrekans uygulaması yağ birikmesine en müsait olan karın, kalça ve baldır gibi bölgelerdeki yağ hücrelerinin küçülmesine olanak sağlamaktadır. Ayrıca, bacaklarda oluşan selülitlerin giderilmesinde, iç kol ve iç bacak sarkmalarında toparlama ve tonlama sağlamaktadır.

Radyofrekans Bölgesel İncelme Hangi Alanlarda Kullanılmaktadır?

Elde edilen olumlu etkilerle bağlantılı olarak; damar lenf dolaşımındaki yavaşlama belirtilerinin azalması, drenajda düzelme, yağ metabolizmasının hızlanması, kas sıkılığının artması, fibroplast hücrelerinin uyarılmasıyla sıkılaşma etkisi gibi faydaları bulunmaktadır.

Özetleyecek olursak:

Bölgesel yağ parçalama,

Selülit tedavisi,

Sistematik lenf drenajı ve toksinlerin uzaklaştırılması,

Vücut toparlama gibi uygulamalarda başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.

Radyofrekans dalgaları, yüzeyde yer alan dokuları ısıtıp onlara sıkı ve kadifemsi görünüm kazandırırken, aynı anda selülitin oluştuğu bölgeye nüfus ederek, termik etkiyi güçlendirmek suretiyle yağların yakılmasını ve drenajını sağlar. Radyofrekans dalgaları ile cildin kolajen üretiminin artması sağlanarak cilt gergin sıkı bir hal alır.

Radyo Frekans Kimlere Uygulanmaz?

.Parkinson, ms, epilepsi, kanser-cilt kanseri vb. hastalarında,

.Hamilelerde,

.Kalp pili kullanan kişilerde,

.Vücudunda büyük metal protez bulunan kişilerde radyofrekans uygulaması yapılmaz.

Radyo Frekans Sonuçları Nelerdir?

Uygulama kişiden kişiye ve amaçlanan bölgeye göre değişmekle birlikte ortalama 4 -8 seans arasında başarı sağlar. Radyofrekans seans süresi ortalama, göbek ve basenler için 20 – 40 dk., bacak ve kalça için ise 45 ila 60 dk. Arasında sürmektedir. Seanslar arasında kişiye göre 2 ila 4 haftalık bir ara verilmektedir.